Aziz Nikolaos (Nicholas) ve Kilisesi

Bu yazıyı hazırlarken birçok kaynaktan yararlandığımı ifade etmem gerek.[dn]– Akça, E, Esen, S. (2020). Aziz Nikolas’ın Hayatı ve Mucizevi Karakteri. Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi, 7 (12), 114-128.
– Çorağan, N. (1990). “The Wall Paintings of St. Nicholas Church in Demre (Myra), Recent Discoveries” Annali di Ca Foscari 38(3), 83- 89.
– Demiriz, Y. (1968). Demre’deki Aziz Nikolaos Kilisesi. Türk Arkeoloji Dergisi, 15(1), Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi, 13-34.
– Doğan, S. (2016). “Likya’da Bir Hac Merkezi: Myra’daki Aziz Nikolaos Kilisesi”, Lukka’dan Likya’ya, Sarpedon ve Aziz Nikolaos’un Ülkesi, Yapı Kredi Kültür ve Sanat Yayıncılık, 238-259.
– Doğan, S. (2020). Lykialı Aziz Nikolaos’un Kilisesi ve Manastırında Kazı Çalışmaları. Toplumsal Tarih, 32-38
– Işık, F. (1993). Der Hl. Nikolaos von Patara und Sein Grab in Myra. BELLETEN, 57 (219), 401-412
– Jones, C.W. (1978). Saint Nicholas of Myra, Bari, and Manhattan: Biography of a Legend. Chicago: University of Chicago. https://archive.org/details/saintnicholasofm0000jone_s1u6/mode/
– Karakaya, N. (2005). The Burial Chamber Wall Paintings of Saint Nicholas Church at Demre (Myra) Following Their Restoration. Adalya, 8, 287-309.
– Karakaya, N. (2005). Restorasyon Sonrası Demre-Aziz Nikolas Kilisesi Duvar Resimleri. Antalya: II. Uluslararası Likya Sempozyumu, 1(1), 331-344.
– Karakaya, N. (2007). Demre (Myra) Aziz Nikolaos Kilisesi’ndeki Restorasyon Sonrası “Golgota Yolu” Sahnesi. OLBA, (15), 179-192.
– Karakaya, N.Ç. (2010). Myra Aziz Nikolaos Kilisesi ve Duvar Resimleri Işığında Aziz Nikolaos’un Yaşamı ve Kişiliği. Arkeolojisinden Doğasına Myra / Demre ve Çevresi, Antalya: T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayını, 127-135.
– Ott, M. (1911). St. Nicholas of Myra. In The Catholic Encyclopedia. New York: Robert Appleton Company. http://www.newadvent.org/cathen/11063b.htm
– Sevcenko, I., Sevcenko, N.P. (1984). The Life of Saint Nicholas of Sion. Brookline, Mass.: Hellenic College Press. https://archive.org/details/lifeofsaintnicho0000unse
– Texier, C. (1864). Byzantine Architecture Illustrated By a Series of The Earliest Christian Edifices in The East, London: Day and Son, Plate LVIII

İnternet Siteleri http://tr.travelogues.gr/
https://earthstoriez.com/austria-south-tyrol-on-saint-nicholas-and-the-krampus-in-tyrol
https://www.stnicholascenter.org
https://web.archive.org/web/20001209034100/http://www.ewtn.com/library/MARY/REALNICK.htm
https://www.nationalgeographic.com/history/article/131219-santa-claus-origin-history-christmas-facts-st-nicholas
https://sourcebooks.fordham.edu/basis/nicholas-bari.asp
https://www.britannica.com/biography/Saint-Nicholas
https://ima.princeton.edu/author/ppatton/page/6/
https://www.stnicholasportsmouthnh.org/about/life-of-st.-nicholas-archbishop-of-myra[/dn] Yazının sonundaki dipnot kısmında yararlandığım kaynakların listesini görebilirsiniz. Ayrıca[dn]alelacele hazırladığım için[/dn] fırsat buldukça yazıyı güncelleyeceğimi de bilmenizi isterim.

Özellikle Ortodokslar için büyük bir öneme sahip olan Aziz Nikolaos2, Demre’ye (Myra’ya) yaklaşık 90 km, Kaş’a ise yaklaşık 50 km mesafede bulunan Patara kentinde doğmuş ve Myra’nın başpiskoposluğunu yapmıştır. Nikolaos, halk arasında daha çok Noel Baba (Santa Claus) olarak bilinir ve yılbaşı akşamında geyiklerin çektiği kızakla akıllara gelir. O, çocukların, denizcilerin, yolcuların, tüccarların ve aynı zamanda Yunanistan ile Rusya’nın da koruyucu azizi olarak kabul edilir.

Günümüz Noel Baba figürü, Coca-Cola reklamlarındaki çizimlerle son halini almıştır. 1931’de Haddon Sundblom, Noel Baba’yı kırmızı kalpaklı, beyaz kürklü, şişman, beyaz sakallı, siyah kemer ve siyah çizme giyen bir karakter olarak tasvir etmiştir.3 Ticari amaçlarla oluşturulan Noel Baba figürü, günümüzde de Noel Baba denilince akla gelen ilk resim olarak kabul edilmektedir.

Zengin bir Hristiyan ailenin çocuğu olan Nikolaos, tahmini olarak 3. yy. sonlarında (270 olabilir) dünyaya gelmiştir. Bir rivayete göre babasının adı Epiphanius, diğer rivayetlere göre ise baba adı Nonna, anne adı Feofan ve dede adı Nikola’dır. Nikolaos’un doğmadan önce anne karnında Tanrı tarafından kutsandığı, doğduktan sonra annesinin herhangi bir acı çekmediği, doğduğu gün konuştuğu ve dünyaya geldiği için Tanrı’ya şükrettiği de aktarılan rivayetler arasındadır.

Gençlik yıllarında Tanrı’ya hizmet etme arzusu yoğunlaşmış olan Nikolaos, Patara’da meydana gelen bir salgında annesini ve babasını kaybetmiş ve bu olayın ardından Myra’ya taşınarak amcasının yanına yerleşmiştir. Ailesinden kalan mirası yardım faaliyetleri ve kilise hizmetlerinde kullanarak münzevi bir hayat sürmüştür. İyi bir öğrencilik yapmış ve kilise hizmetlerinde öncü bir rol üstlenmiştir. Ayrıca amcasının piskopos olması, dini bilgilerini öğrenmesi ve uygulaması konusunda faydalı olmuştur. Amcası, rahip olması için onu yetiştirmiş ve Nikolaos, 19 yaşında rahip olarak atanmıştır. Piskopos amcasının uzun bir seyahate çıkacağı zaman manastırı Nikolaos’a bırakması, Nikolaos’un ne kadar iyi yetiştirildiğinin kanıtı olarak kabul edilmiştir. Amcası seyahatten döndüğünde genç Nikolaos’a ileride büyük bir kişi olacağını, insanlara rehberlik edeceğini ve piskopos rütbesine ulaşacağını müjdelemiştir.

Myra’daki manastırın başpiskoposunun vefat etmesiyle birlikte, yerine kimin geçeceği konusunda tartışmalar başlamış ve sonunda manastır içine ilk girecek kişinin piskopos olarak atanması kararlaştırılmıştır. Bu kararın ardından uzun bir süre kimse içeri girmemiş, ancak daha sonra genç Nikolaos içeri adım atmış ve Myra’daki manastırın başpiskoposu olmuştur. Bu olayın Aziz Nikolaos’un bir mucizesi olduğu söylenmektedir.

Nikolaos’un Kiliseye Giren İlk Kişi Olması ve Piskopos Seçilmesi
Nikolaos’un Kiliseye Giren İlk Kişi Olması ve Piskopos Seçilmesi (Novalesa Manastırı-Aziz Eldrado Şapeli)

300’lerde Bizans İmparatoru Diocletianus’un Hristiyanlara yönelik zulmünden Aziz Nikolaos da etkilenmiş, inancı nedeniyle hapse atılmış ve 313’te İmparator Konstantin tarafından ilan edilen Milano Fermanı sayesinde hapisten kurtulmuştur. İmparator Konstantin’in farklı inançları ortadan kaldırmak ve resmi bir devlet dini oluşturmak amacıyla öncülük ettiği 325 yılındaki İznik Konsili‘ne4Aziz Nikolaos’un da katıldığı söylenir. Onun, Hristiyanlıkta heretik akımlardan biri olarak kabul edilen Arius ve takipçilerine karşı sert eleştirilerde bulunduğu ve Arius’u tokatladığı da5 rivayet edilir. Nikolaos Arius’u Tokatlıyor Hatta teslisi Arius’a kanıtlamak için eline aldığı tuğlayı sırasıyla toprağa, ateşe ve suya dönüştürdüğü söylenir. Diğer bir rivayete göre, Arius’a attığı tokattan dolayı Başpiskoposluk nişanı olan atkısı elinden alınarak hapse atılır. O gece Hz. İsa ve Hz. Meryem Aziz Nikolaos’a görünür. Aziz Nikolaos’a “Niçin buradasın?” diye sorarlar. Aziz Nikolaos, “sizin sevginizden dolayı” şeklinde cevap verir. Hz. İsa, Aziz Nikolaos’a atkısını teslim eder ve eline İncil verir. Sabah yanına gelenler, Aziz Nikolaos’un elleri çözülmüş İncil okuduğunu görünce imparatora haber verirler. Olayın gerçek yüzünü öğrenen İmparator, Aziz Nikolaos’u serbest bırakır. Arius’a verdiği tepki göz önüne alındığında, Aziz Nikolaos’un teslise sıkı sıkıya bağlı olduğu sonucuna varılabilir. Nikolaos, başpiskoposu olduğu Myra’da 6 Aralık 342’de ölmüştür. Kıpti, Süryani ve Ermeni Kiliseleri ise ölüm tarihini 19 Aralık olarak kabul etmektedir. Nikolaos’un hayatını anlatan (6.yy.’dan 14.yy.’a kadar olan dönemi kapsayan) kaynaklar toplam 23 adettir.6 Aziz hakkında en eski kaynak, 6.yy.’a tarihlenen Praxis de Stratelatis adlı eserdir. Bu kaynakta, Nikolaos’un I. Konstantin döneminde (324-337) Myra’da piskoposluk yaptığı belirtilmektedir. Ancak, İznik konsili listesinde adının geçtiğine dair bir bilgi bulunmamaktadır. İznik konsilinde bulunduğuna dair ilk bilgi 10.yy. başına ait Synaxarium‘da yer almaktadır.7 Sionlu Nikolaos’un8 hayatını anlatan 565 tarihli Vita Nicolai Sionitae adlı eserde ise Pataralı Aziz Nikolaos’un Myra’da gömülü olduğu, Sionlu Nikolaos’un onun mezarını ziyaret ettiği ve Azizin kutsandığı Paskalya’dan9 50 gün sonra düzenlenen Pentikosti10 Bayramında Rosalia Günü’nde11 Myra’da din adamlarını bir araya getiren “Synod” (konsil) düzenlendiği anlatılmaktadır. Bu veriler ışığında, Nikolaos’un mezarının 6.yy.’da önemli bir ziyaret yeri olduğu ortaya çıkmaktadır. Nikolaos’a atfedilen bazı yeni mucizeler (3 bekar kız, paganizm ile mücadeleleri, deniz mucizeleri) 826 tarihli Vita per Michaelem12 ve 843 tarihli Methodius ad Theodorium‘da13 yer alır. Azizin kültü, 6 yy.’da doğuda ortaya çıktıktan sonra, 9 yy.’da başkentte, 10.yy.’da ise batıda yaygınlık gösterir. I. Basileos azizin röliklerini Konstantinopolis’e getirmek istediği, fakat başarılı olamadığı bilinir. İkonoklazm döneminden hemen sonra ünlenen aziz, kilisenin en saygı duyulan babalarından olmuş, 9. yy. yazarları onu kusursuz Ortodoksluğu ile övmüşlerdir. Görevi paganizmin arta kalan izlerini yok etmek, inançlı, günahsız kişileri korumak olmuştur. Mikhael Skylitzes’in “Kronografya’sında; İmparator 4. Mikhael’in erkek kardeşi loannes Orphanotrophos’un (öl.1042), rüyasında Nikolaos’u görmesi sonucu 1041’den önce Myra’yı ziyaret ettiği, kiliseye mür gibi değerli hediyeler getirdiği, şehrin etrafını güçlü surlarla çevrelettiği, şifa bulduktan sonra da döndüğü aktarılır.14 11. yy.’da Azizin Avrupa’da ün kazanmasının bir sonucu olarak; Kudüs’e giden Barili tüccarlar 1085’de Myra’ya uğradıklarında Nikolaos’un mezarını açarak, kemiklerini15 ve röliklerini alıp Bari’ye kaçırmak üzere yola koyulmuşlar ve 1087‘de Bari’ye varmışlar. Kutsal röliklerin taşınmasının ardından, Papa II. Urban‘ın da desteğiyle, Bari’de yeni bir kilisenin yapımına başlanmış, 2 yıl sonra San Nicola Bazilikasının krypta bölümünde Aziz’in kemikleri korumaya alınmıştır.16 1197’de inşaatı tamamlanan Bari San Nicola Bazilikası günümüz­de halen önemli bir ziyaretgâh konumundadır. Günümüzde dini önemini koruyan, Orta Çağ’dan günümüze değin hac yeri olarak ziyaretgah konumunu sürdüren Nikolaos Kilisesinin ilk yapı dönemi kesin olarak bilinmez, ancak tarihi bilgiler ışığında, mimari ve arkeolojik verilere dayanarak 6 yy.’da bazilikal planlı bir yapı olarak inşa edildiği kabul edilir. İlk yapının 8 yy.’da bir deprem veya güneyden gelen Arap akınları sonucunda hasar gördüğü düşünülmektedir. 5, 9 veya 10 yy.’da yeniden inşa edilen kilisenin 2. yapı evresi 3 nefli, kubbeli bazilika planlıdır. Kilisenin zemininde zengin bezeme programı içeren opus sectile tekniğindeki (Çeşitli biçimlerde kesilmiş renkli mermer, sedef, deniz kabuğu gibi parçalarının yan yana dizilişiyle yapılan bir tür mozaik. Gerçek mozaikten farkı birincinin standart biçimli parçalarla değil farklı boyut ve biçimdeki ögelerle gerçekleştirilmesidir.) panolar 2. yapı döneminin özgün döşemeleridir.
Nikolaos Kilisesinin Planı

Görsel açıklaması

1. Komünyon (Efkaristiya/Ökaristiya)
2. Nartex (Giriş Kısmı)
3. Atrium (Avlu)
4. Bema Önü
5. Synthrononlu Apsis
6. Altar (Sunak)
7. Nikolas’ın (Sanılan) Lahdi (?)
8. Lahitlerden biri
9. Bugünkü Giriş

1034’te Afrikalı Ziridler’in Myra’yı ele geçirmesiyle kilisenin de yağmalandığı ve tahrip edildiği kimi araştırmacılarca öne sürülmektedir. Bu dönemden sonra Aziz Nikolaos Kilisesi pek çok onarım ve ek yapı dönemi geçirmiştir. Kilisede yer alan 1 Eylül 1042 tarihli bir kitabede İmparator 9. Konstantinos Monomakhos (1042-1055) ve karısı Zoe’nin Myra’daki bakım onarım çalışmaları yaptırttığı belgelenmiştir. Kilisenin bu 3. yapı döneminde kuzey ve güneye ek mekânlar eklenerek kilisenin çevresinde yeni bir manastır kuruluşunun inşa edildiği ve sağlam duvarlarla çevrildiği araştırmacılarca kabul edilir. Kilisenin kuzeyindeki Piskoposluk İkametgâhı da (Episkopeion) bu döneme tarihlenir. 13. yy. sonlarında gerçekleşen doğal bir afet sonucu Myros Çayının yatağı yolunu değiştirerek çamurlu sel suları Myra kentini, 6 ila 9 m yüksekliğinde alüvyon toprakla doldurmuş, kilise ve içinde bulunduğu manastır yapıları da alüvyon altında kalmıştır. Aziz Nikolaos Kilisesi ve ek yapılarının orijinal zemini Demre’nin günümüzdeki kent dokusunun 6 m altında olup kazı çalışmaları buna göre yapılmaktadır. Kilisenin son yapı evresi Rusların restorasyon ve kazı çalışmaları ile kilisedeki bazı eklemelerdir. Rus Ortodokslarının en önemli azizlerinden biri olan Nikolaos’a duyulan ilgi 1853’te Kırım Savaşı sırasında Rus Çarı I. Nikolai (d.1796–ö.1855) döneminde devam etmiş, o dönemde toprak altındaki kilisede kazı ve onarım çalışmaları gerçekleştirilmiş, kilisenin içi ve batısındaki avlu topraktan arındırılmış, dış narteks eklenmiş, yıkılmış olan örtü elemanları yenilenmiştir. 19. yy. tarihli çan kuleleri ise patrikhanenin onarımları sırasında yapılmıştır. 1922 mübadelesiyle Demreli Rumların büyük çoğunluğu Kaş yakınındaki Meis (Megisti/Kastellorizo) Adasına yerleşmiştir. Patrikhanenin yönetiminde düzenlenen Demre’deki 6 Aralık ayini büyük çoğunluğu Meis’ten gelen ve kökleri Demre olan cemaatin katılımıyla gerçekleşmektedir. Kazı çalışmaları sırasında 1993’te tanımlanan Nikolaos’un yaşamını konu alan duvar resimleri, Türkiye’deki ilk ve tek örnektir. Manastırın büyüyerek gelişmesiyle birlikte kilisenin tüm mekânları 11 yy’den itibaren İncil kaynaklı sahneler içeren duvar resimleriyle donatılmıştır. İç narteksin tonozlarındaki “Konsil” sahneleri 11 yy ortalarına tarihlenir. Kilisenin girişinde yer alan bu sahnelerdeki piskopos imgeleri Myra Piskoposu Aziz Nikolaos’un anısına atfedilmiş olma ihtimali yüksektir. Aziz Nikolaos Kilisesinin en önemli mekânlarından biri Mezar Odası olarak tanımlanan ve içinde manastırda görevli din adamlarına ait çok sayıda lahdin yer aldığı bölümdür. Arkosolium [archo (kemer) + solium (taht)] tipi mezarların tonozlu nişlerinde, kemerlerde İncil kaynaklı önemli bayram sahneleri, azizler, din adamlarının imgeleri ile tonoza geçiş seviyesinde Aziz Nikolaos’un yaşam öyküsünü içeren sahneler 12 yy.’a tarihlenir. Mezar Odasına bir kapı açıklığı ile bağlanan haç planlı 3. Güneydoğu Şapelin 12. yy.’da eklendiği ka­bul edilir. Şapelin batı haç kolunda “Deesis” ve apsisin iki yanında “Meryem’e Müjde” sahneleri 13 yy.’a tarihlendirilir. Kilisenin kuzeydoğusundaki köşe odasının kubbesinde “Komünyon”17 sahnesi aynı dönemde eklenmiştir. Genel olarak; “Konsil”, “Komünyon”, “Koimisis”, “Meryem’e Müjde”, “Deesis”, “Genesis (Hz. İsa’nın Doğumu)”, “Stavrosis”, “Hz. İsa’nın Golgota Yolu”, “Nikolaos’un İmparator Konstantin’e Görünmesi”, “Nikolaos’un Vali Ablabius’a Görünmesi”, “Nikolaos’un Demokritos’u Boğulmaktan Kurtarması”, “Nikolaos’ın Büyülü Bir Hastayı İyileştirmesi”, “Nikolaos’un Basileios’u Araplardan Kurtarışı”, “Basileios Ailesinin Nikolaos’a Teşekkürü”, “Nikolaos’un Deniz (Artemis) Mucizesi”, “Nikolaos’un Kudüs’e Yolculuğu”, “Nikolaos’un Çocuğu Olmayan Bir Aileye Yardımı”, “3 Komutan’ın Nikolaos’a Teşekkürü”, “3 Komutan Konstantin’in Önünde”, “3 Komutan Hapiste”, “3 Bekâr Kızın Hikâyesi” gibi önemli tasvirler yer almaktadır. Nikolaos; Doğu Akdeniz’de Kudüs Bölgesi de dâhil olmak üzere birçok yere seyahat etmiş, seyahatleri esnasında değişik mucizeler göstermiştir. (Fırtınayı dindirip bulunduğu gemiyi kurtarmak, müşterilerine yemek olarak sunmak için bir hancının öldürdüğü 3 çocuğu diriltmek vb). MUCİZELERİ 1. Üç Komutan Mucizesi Büyük imparator Konstantin döneminde, Frigya bölgesinde bir isyanı bastırmak için “Ursus”, “Nepotian” ve “Eupoleonis” adlı 3 komutanın liderliğinde bir ordu görevlendirilir. Yoğun rüzgâr nedeniyle mecburi olarak 3 komutan Andriake Limanına yanaşırlar. Askerlerden bazıları, ordu mensuplarına yiyecek ve dinlenme yeri bulmak amacıyla gruptan ayrılır. Kısa süre sonra bu askerleri taklit eden bazıları kenti yağmalarlar. Bunun üzerine Placomatus adlı meydanda büyük bir kalabalık ayaklanır. Olayı bastırmak için meydana gelen Aziz Nikolaos Myra’ya gelen 3 komutan ile tanışır ve onları ağırlamak için Piskoposluk sarayına davet eder. Tam o sırada şehirden bazı kişiler gelip şöyle dediler: “Tanrım, eğer şehirde olsaydın, 3 masum bu şekilde ölüme teslim edilmezdi, çünkü Yargıç Datianus bu 3 adamı gözaltına alıp başlarının kesilmesini emretti. Senin Kutsallığın orada bulunmadığı için bütün şehir kargaşa içinde.” Bu yakarışı duyan Nikolaos’un morali bozulur. Komutanlar, askerleriyle birlikte saraya gelirler. Bu esnada Nikolaos’a masum 3 gencin suçsuz yere Byrra adlı bir yerde idam edileceğinin haberi gelir. Nikolaos, yanına komutanlardan birini de alarak kalabalığın toplandığı idam alanına hızlıca gider, meydana vardıklarında elleri arkadan bağlı, başları kapalı, diz çökmüş halde 3 masum genç celladın kılıcını beklemektedirler. O esnada “Doğru insanlar aslan kadar cesurdur” sözünü söyleyen Aziz Nikolaos birden celladın elinden kılıcı alır ve zincirlerinden çözerek suçsuz 3 gencin hayatını kurtarır. Akabinde Nikolaos, pretorium‘a (general çadırına) gidip kapısını iterek açar, (3 gencin idam edilmesi için rüşvet aldığı söylenen) Praeses Eustathius‘un huzuruna girer. Nikolaos’un yaptıklarını duyan Praeses, onu onurlandırmak için kalkıp ona doğru yürür ancak Nikolaos; “Kötü kan dökücü! Benimle yüzleşmeye nasıl cesaret edersin? Seni bağışlamayacağım ya da affetmeyeceğim; ama kudretli imparator Konstantin’e günahların ve vilayeti nasıl yönettiğin hakkında bilgi vereceğim.” diyerek ondan yüz çevirir. Praeses, dizlerinin üzerine çöküp “Hizmetkârınıza kızmayın efendim, suçlu olan ben değilim, bunları yaptıran devlet başkanlarıdır.” diyerek yalvarır. Bu yanıtın üzerine Nicholaos “Bunu yaptıranlar gümüş ve altındır.” diyerek rüşvet alındığından haberdar olduğunu ifade etmiştir. Ordunun komutanları Praeses’e yönelik sert şekilde konuştuktan ve masum 3 adama Praeses’in yönelttiği suçlamalar temize çıkınca onu affetti. Bu olan bitene şahit olan 3 komutan Nikolaos’tan çok etkilenirler; Myra’dan ayrılmadan evvel ondan dua isterler ve duanın ardından yola çıkarlar. Bu olaydan sonra Frigya’daki isyanı başarıyla bastıran 3 komutanı hazmedemeyen Vali Ablabius, onlar Konstantinopol’e ulaşmadan İmparator Konstantin’in huzuruna varır. 3 komutanın imparator aleyhine hakaretvari sözler sarf ettiğini, ilk fırsatta isyana kalkışacaklarını, rüşvet aldıklarını söyler. Vali Ablavius’un sözüyle deliye dönen imparator, 3 komutanı hapse attırır ve başlarının kesilmesini emreder. Bu emri duyan gardiyanlardan biri ağlar şekilde; “Efendiler ve lordlarım, üzüntü beni ele geçiriyor, korkuyorum ve titriyorum. Keşke sizi hiç görmeseydim ya da bu haberi duymasaydım! Yarın birbirimizden ayrılacağız, çünkü ölmeniz emredildi. Elinizde ne varsa, gümüş, altın ya da dağıtabileceğiniz başka bir şey varsa gönderin. Bu gece için ölmeniz emredildi!” Gardiyanın bu sözlerini duyan adamlar, kendilerini paralayarak yüksek sesle şöyle bağırırlar: “Ne kötülük yaptık ki, bu kadar sefil bir şekilde yok olalım?” Komutanlardan Nepotian, Aziz Nikolaos’un Myra’da kurtardığı 3 genci hatırlatarak Aziz Nikolaos’a dua etmeye başlar18, diğer ikisi de ona eşlik eder. O gece imparator Konstantin’in19 ve Vali Ablabius’un20 rüyalarına Aziz Nikolas girer; 3 komutanın suçsuz olduğunu ve serbest kalmaları gerektiğini, aksi halde başlarına büyük dertlerin geleceğini söyler. Sabah olduğunda Konstantin bu 3 komutana Aziz Nikolaos’u tanıyıp tanımadıklarını sorduğunda 3 komutan sevinç içerisinde en son yaptıkları duayı birlikte tekrarlarlar. Nepotian, imparatora Aziz Nikolaos’u tanıdıklarını söyleyerek onu detaylıca anlatırlar. Nikolaos’tan etkilenen imparator “Şimdi şunu anlayın, hayatınızı bağışlayan ben değildim, dua ile çağırdığınız Aziz Nikolaos’tu. Saçınızı kesin ve uygun üniformalarınızı giyin. Ona teşekkür edin. Bana karşı hayırsever olun.” diyerek 3 komutanı çeşitli hediyelerle21 ona gönderir. 3 komutan Myra’ya doğru yola çıkarlar, saçlarını keserler, elbiselerini değiştirirler, gözyaşlarıyla yoksullara kendi mallarından, altın, gümüş ve giysilerinden bağışlar dağıtırlar; bu tür eylemlere yıllar boyunca devam ederler.22

Nikolaos Masumları Kurtarıyor (Novalesa-Aziz Eldrado Şapeli)
Nikolaos Masumları Kurtarıyor (Novalesa-Aziz Eldrado Şapeli)
Nikolaos Masumları Kurtarıyor (1888) Nikolaos 3 Masumu Öldürülmekten Kurtarıyor
Nikolaos Konstantin'e Görünüyor Nikolaos Konstantin'e Görünüyor (1981) Nikolaos Konstantin’in Rüyasına Giriyor
2. Denizle İlgili Mucizeleri23 Rivayete göre; hac ziyareti için Filistin’e yolculuk yapmak amacıyla Andriake limanından gemiye biner, gemi Akdeniz’de ilerlemeye başlar, ama şeytan gemiye şiddetli bir fırtına musallat eder, gemi fırtınayla boğuşurken şeytan geminin iplerini ve yelken direklerini kesmeye çalışır. Denizciler ve gemideki yolcular Aziz Nikolaos’tan yardım isterler, Nikolaos’un duasıyla şeytan başarısız olur, fırtına diner, gemi tekrar toparlanır. Fırtınadan sonra hasar tespiti için gemi direğine çıkıp yelkenleri kontrol eden Ammonius adındaki genç denizciyi şeytan aşağı fırlatır, geminin üzerine düşen genç ölür. Aziz Nikolaos bu genç denizciyi tekrar diriltir. Başka bir rivayete göre; amcasının etkisiyle Tanrı’ya olan bağlılığı artan Aziz Nikolaos Kudüs’ü ziyaret etmek istemiştir, onun gibi kutsal yerleri ziyaret etmek isteyen diğer yolcular da gemiye binmişlerdir. Yolculuğun ilk gecesinde Nikolaos, şeytanın geminin iplerini kesmeye çalıştığını rüyasında görmüş, bu rüyayı denizcilere anlatmış ve denizcilere hitaben “Korkmayın! Tanrı bizi ölümden korur” demiş ve konuşmasını tamamlamadan fırtına etkisini göstermeye başlamıştır. Denizciler korkudan ne yapacaklarını bilememiş halde Nikolaos’tan yardım istemiş, bu esnada bir denizci, gemi direğinin iplerini sıkmak için direğe tırmanmış, inerken geminin güvertesine düşüp hayatını kaybetmiştir. Aziz Nikolaos’un dualarıyla fırtına yavaş yavaş etkisini kaybedip son bulunca denizciler sevinmiş, ama bu sevinçleri gemi güvertesine düşen arkadaşlarının cansız bedenini görünce sona ermiştir. Bunun üzerine Aziz Nikolaos ölen denizci için dua etmiş, ölen denizci de tekrar canlanmıştır. Gemi mürettebatı ve yolcular Aziz Nikolaos’tan dua istemiş, o da Kudüs’e ulaşana kadar yolda dua ederek hastaları sağlığına kavuşturmuştur. Bir diğer mucize rivayeti ise şudur: Aziz, kutsal mekânları (Hz. İsa’nın kabri, Golgota Tepesi vb.) ziyaret etmiş, Filistin’de bir müddet kaldıktan sonra tekrar Patara’ya (?) dönmesi gerektiği tanrı tarafından emredilmiş ve o da gelen emir doğrultusunda Patara’ya dönmek için gemi aramış, bir gemici ücreti mukabilinde kısa sürede ulaştırabileceğini söylemiştir. Ancak gemi kaptanının asıl niyeti ticaret maksadıyla birçok limana uğrayarak Patara’ya gitmek yani yolu uzatmakmış. Gemi limandan ayrıldıktan sonra fırtına çıkmış ve gemi kaptanın istediği rotadan sapmış, sürüklenmeye başlamış ve sonunda bir kara (Patara) görünmüştür. Bu olay üzerine gemiciler yaptıkları hatanın farkına varıp Aziz Nikolaos’tan af dilemişlerdir. Aziz Nikolaos’un iki yolculukta gösterdiği mucizeleri halk arasında yayılmaya devam etmiş ve denizcilerin koruyucu azizi olarak anılmaya başlanmıştır. Rivayete göre: “Azizin şanını duyan bir grup mütedeyyin Hıristiyan, Nikolaos’un mezarını ziyaret etmek ister ve gemi yolculuğu yapmaya karar verirler, denize açılacakları sırada yanlarına bir kadın, yolculara yalvararak elinde bulunan yağ şişesindeki yağı Aziz Nikolaos’un mezarının bulunduğu Myra’daki kilisedeki lambalara dökmelerini rica eder, yolcular da kadını kıramayıp şişeyi alırlar. Yolculara yalvaran kadın (geçmişte tapınaktan kovulduğu için Aziz Nikolaos’tan intikam almak isteyen) şeytan Artemis’tir.24 Yolculuğun ilk gecesinde Aziz Nikolaos, yolculardan birine görünüp kadının verdiği şişeyi denize atmasını söyleyince şişeyi hemen denize atarlar, denize atılan şişeden birden alevler yükselir, hatta gemi batma tehlikesi yaşar ama azizin de yardımıyla gemi limana sağlam bir şekilde yanaşır.
Peć Patrikliği Aziz Nikolas Kilisesi Nikolaos Artemis Tapınağını Yıkıyor
Burada çok görsel var... https://www.blagofund.org/Archives/Pec/Nicholas/ https://www.blagofund.org/Archives/Pec/Nicholas/Pictures/Nave/SouthPartOfVault/ Nikolaos ve Yağ Şişeleri 3. Basileos’un Ailesine Kavuşması Rivayete göre; Aziz Nikolaos’un yolundan giden bir ailenin, Aziz Nikolaos’u anma gününde çocukları dünyaya gelir, doğan çocuğa Basileos25 adını verir. Basileos, 7 yaşına geldiğinde şehir Araplar tarafından istila edilir ve köle olarak Basileos’u da alırlar. Babil diyarına vardıklarında Araplar köleleri paylaşırlar. Basileos, Kral Marmorinus’a hizmetçi/saki olarak saraya alınır. Bu süreçte Basileos’un ailesi çocuklarına kavuşmak için sürekli dua ederler. Bir gün dua etmek için Aziz Nikolaos Kilisesi’ne gittiklerinde oğullarını elinde şarap kadehiyle birlikte kilisede bulurlar. Bereket Mucizesi Aziz, Myra’da kıtlık yaşandığı bir dönemde, deniz kıyısına demir atmış Bizans İmparatoru’na ait gemilerden tahıl ister, tahıl vermeleri durumunda gemi mürettebatına başlarının derde gireceğini anlatır. Aziz, tahılı vermeleri durumunda herhangi bir sorun yaşanmayacağına dair garanti verince gemi mürettebatı tahılı verir. Mucizevi şekilde o tahıl Myra halkının ihtiyaçlarını 2 yıl boyunca karşıladığı gibi gemideki tahıllarda da bir eksilme olmadığı fark edilir. Hazine Koruyuculuğu Rivayete o ki, Vandal Ordusu, Afrika’da bulunan Calabria şehrini işgal ettiklerinde bir eve girerler, mesken sahiplerine evde gördükleri Aziz Nikolaos ikonasının ne olduğunu sorarlar, ev sahibi de Nikolaos’u onlara anlatır. Asker, bu ikonayı alarak memleketine götürür, evine yerleştirir. Başka bir görev için çağrılan asker göreve gitmeden önce evinde bulunan tüm ganimetlerini Aziz Nikolaos’un ikonasına emanet eder. Asker döndüğünde evinde sadece Nikolaos’un ikonasının kaldığını görür. Sinirle “Hazinemi sana bıraktım. Sen ne yaptın!” diyerek ikonayı ateşe atmayı düşünür. Gece olunca Nikolaos, hırsızlara görünür ve çaldıklarını geri götürmelerini aksi durumda cezalandırılacaklarını söyler. Asker sabah uyandığında eşyalarının geri geldiğini görünce Hıristiyan olur. 3 Kız Kardeş Aziz Nikolaos, varlıklı ailesinden kalan mirası ihtiyaç sahiplerine vermeyi tercih etmiştir. Myra’da önceden zenginken daha sonra fakirleşen bir baba ve evlilik çağına gelmiş çeyiz olmayan 3 kızı yaşamaktaymış. Yiyecek ekmek bulamaz hale geldiklerinde baba büyük kızını kölelik veya fuhuş yaptırmaya karar vermiş.26 Aziz Nikolaos ailenin bu durumunu öğrendiğinde gizlice yardım etmek için bir Aralık ayı gecesinde, kesenin içine ailenin ihtiyaçlarını karşılayacakları kadar (100 dinar) parayı koyup pencereden evin içine atar ve kimseye görünmeden oradan uzaklaşır. Ailenin durumu bir müddet iyileşir. Daha sonra adamın durumu tekrar kötüleşince Aziz Nikolaos gizlice yine (100 dinar) yardım eder. Bu arada adam iki kızını da evlendirir. Kısa bir süre sonra adam yine sorunlar yaşamaya başlayınca Aziz Nikolaos, tekrar altın dolu bir keseyi pencereden27 içeri atar. Fakir adam hızlıca evden dışarı çıkar ve Aziz Nikolaos ile karşılaşır ve ona minnettarlığını bildirir. Aziz Nikolaos, adama hitaben, “Lütfen kimseye söyleme, eğer duyulursa Tanrı huzurunda seni sorumlu tutarım; bana değil Tanrı’ya teşekkür et!” diyerek olayın gizli kalmasını ister.28 Plakomalılar ve Şeytanlı Selvi Ağacı Myra Piskoposu olduktan sonra Nicholas, eski putlara ait tapınakların çoğunu iblislerin işgal ettiğini fark etti. Bu cinler halk arasında huzursuzluklara neden oldu. Dolayısıyla bu yerlerden bulduğunda onu yıkıyor, iblisleri kovuyor ve insanlara barışı yeniden sağlıyordu. Plakoma29 köylüleri Nikolaos’tan selvi ağacını şeytanlardan temizlemesini istedi. Bunu yapmak için Nikolaos bir balta salladı ve böylece iblisleri korkutup uzaklaştırdı. Bu başarıyı duyan komşu köydeki halk ondan gelip köyde yaşayan iblislerden kendilerini kurtarmasını istedi. İblisler çığlıklar atarak yeniden kaçtılar. İblislerin sürgün edilmesine ilişkin bu iki anlatım sıklıkla tek bir ikonografik sahnede birleştirilmiştir.30 Plakoma Ağacı Nikolaos Plakoma Ağacını Şeytanlardan Temizliyor Nikolaos Plakoma Ağacını Şeytanlardan Temizliyor Krampus ve Nikolaos Krampus ve Nikolaos Süt Emmeyi Reddetmesi Rahip olduğunda Nikolaos çarşamba ve cuma günleri oruç tutarmış. Rivayet o ki; süt emen bir bebekken annesinin sütünü çarşamba ve cuma günlerinde emmeyi reddettiği, bebekken oruca hazırlık yaptığı anlatılır. Bu olayın, onun Myra’nın genç bir piskoposu olarak kaderindeki rolünün habercisi olduğu düşünülüyordu. Aynı zamanda bu rivayet onu süt emen bebeklerin koruyucusu yapmıştır. Nikolaos Süt Emmeyi Reddediyor Nikolaos Süt Emmeyi Reddediyor Nikolaos Süt Emmeyi Reddediyor Kasap ve Üç Çocuk Efsaneye göre, ülkede kıtlık varmış ve üç çocuk gün batımından önce eve dönmek için çok uzaklara gitmişler. Tam umutsuzluğa kapılmak üzereyken bir kasabın evini görmüşler ve sadece bir gece kalmalarına izin vermesi için ona yalvarmışlar. Kasap kabul etmiş. Ancak kapı kapanır kapanmaz küçük çocukları öldürmüş, kesmiş, etlerini parçalara ayırmış ve bu parçaları bir salamura kazanında salamura ettiği benzer büyüklükteki domuz eti parçalarının arasına saklamış. Aylar veya yıllar sonra Aziz, kasabın kapısında belirir. Kasap piskoposu içeri davet eder ve ona yiyecek bir şeyler ikram etmeye çalışır, ancak Aziz Nikolaos kasaptan et almayı reddeder ve bunun yerine, “Peki ya salamura küvetindeki çocuklar?” diye sorar. Kasap, uzun zamandır sakladığı suçluluk duygusundan bunalmış, yaptıklarını itiraf etmiş ve tövbe etmiş. Aziz Nikolaos’a parçalanmış çocukların bulunduğu küveti göstermiş ve Nikolaos sadece çocukların tuzlu sudan çıkmalarını emretmiş. Mucizevi bir şekilde üç çocuk yeniden canlanarak şaşkın bir şekilde küvetten çıkmışlar. Nikolaos 3 Çocuğu Diriltiyor Nikolaos 3 Çocuğu Diriltiyor Kilisede Yer Alan Bazı Azizlere Ait Freskler (Duvar Resimleri) Aziz Eutymios (Efthimios) - Anthony - Sabbas Aziz Eutymios (Efthimios), Anthony ve Sabbas – Meliteneli Aziz Eutymios (Efthimios) (d.377, ö.473)31 – Mısırlı Aziz Anthony (d.251, ö.356)32 – Kapadokyalı Aziz Sabbas/Sava (d.439/493, ö.532)33 Aziz Eleutherios (Liberalis), Abybos ve Ephraim Aziz Eleutherios (Liberalis), Abybos ve Ephraim – Aziz Eleutherios (Liberalis)34 – Aziz Abybos (d.4.yy, ö.590)35 – Nusaybinli Aziz Ephraim (Efrem) (d.306, ö.373)36 Aziz Theodosius, Theodoros Studites (?), Stephanos (?)Aziz Theodosius, Theodoros Studites (?), Stephanos (?) – Aziz Theodosius (d.423, ö.529)37 – Aziz Theodoros Studites (d.759, ö.826)38 – Aziz Stephanos (d.5, ö.34)39

Okunma Sayısı: