Aklıma GelenlerSerdar UZUN'un Yazdıkları

Bir Ev Sahibi ve Kiracı Hikayesi

⚠️İnsicamı bozmama adına, yazıda yer yer sayılı dipnotlar bulunmaktadır, o sayıların üzerine fareyi götürürseniz (mobilde üzerine dokunup beklerseniz) dipnotları okuyabilirsiniz. Yazı içinde dipnot sayılarına tıklarsanız sistem sizi sayfanın altındaki dipnot alanına, dipnot alanında sayılara tıklarsanız yazıdaki ilgili yere götürür.

Bunları paylaşmazsam içim rahat etmeyecekti.
Yazdıklarımı, çalışması için kız çocuğunu “elin memleketine” gönderen özellikle ev sahipleri okusun!


Bir kadın düşünün bekar ve babası yıllar evvel vefat etmiş, zaman zaman annesiyle yaşıyor. Mesleği öğretmenlik, memleketinden oldukça uzakta, küçük bir Anadolu kasabasında, kirada tek başına yaşıyor.

Şu anda ikamet ettiği evi, sözleşme yapmadan, bir tanıdık vasıtasıyla belli bir ücret karşılığında kiralamış. Ev sahibi kira sözleşmesine yanaşmadığı için öğretmenimiz su aboneliğini üzerine alamamış, ancak adres kaydı, elektrik ve internet abonelikleri öğretmenimizin üzerinde.

Gelelim hikayemizin detaylarına.
Birkaç ay öncesini hariç tutacak olursak, 50 yaşlarındaki ev sahibi önceki yıllarda gerekli miktarda zamlarını yapmış.

Ama ne olduysa 2 ay önce olmuş. Mali durumu kötü sayılmayan ev sahibi, pandemiyi bahane ederek neredeyse %100’ün üzerinde bu sene için zam yapmış. Öğretmenimiz böyle bir zammın fahiş olduğunu yasal miktar neyse o kadarlık bir zam yapmasını isteyince ev sahibi evi boşaltmasını istemiş. Eve zarar vermemek için çivi bile çakmayan öğretmenimiz orta yolu bulmak için araya birilerini sokmuş ancak ev sahibi işi inada bindirerek zam konusunda diretmiş.

Yaşananlar üzerine, gerilimi de arttırmamak adına, öğretmenimiz başka bir ev bulabilmek için birkaç ay mühlet istemiş ve bu sırada memleketine annesini ziyarete gitmiş.

İşte ne olduysa annesini ziyaret ettiği esnada olmuş…
Öğretmenimizin yokluğunu fırsat bilen ev sahibi (belli ki öğretmenimizi takip etmiş) su sayacını söktürmüş, elektrik sayacının kablolarını çıkarttırmış. Annesinin yanından dönen “elin memleketinde” tek başına yaşayan öğretmenimiz manzarayı gördüğünde hem çok korkmuş hem de durumdan bir hayli rahatsızlık duymuş ve ne yapacağını bilememiş. Olayı araştırınca ev sahibinin bunları yaptırdığını öğrenmiş…

Bugün bu tehditkâr eylemleri yapan (anlaşılan o ki öğretmenizi de takip eden) bu zihniyetteki biri (ev sahibi) yarın bu öğretmenimizin başına başka işler de açabilir.

“Kira sözleşmesi yaptırsaydı başına bunlar gelmezdi” diyenlere de “yıldırma” sözcüğünü hatırlatmak isterim.1Hatta şu haberi okumalarını isterim. TIKLA Mesele ev sahibinin ahlaksız eylemleri. Zaten öğretmenimiz gerekli belgelerle savcılığa suç duyurusunda bulunacak.

Olay basit gibi görünebilir, ancak bu yazdıklarım herkesin birbirini tanıdığı, avuç içi kadar küçük bir kasabada yaşandı.

Yaşananlardan etkilenen özellikle 2 kişi var;
1. Kızının başına gelenleri öğrenmiş eşi vefat etmiş bir anne,
2. Acaba yarın başıma başka şeyler (taciz, saldırı, vb.) gelir mi düşüncesiyle sürekli tedirgin olan, geceleri rahat uyuyamayan bir kadın öğretmen.

Mağduriyetleri arttırmama adına isim ve mekân belirtmedim, belirtilmesine de gerek yok.

Benim de bir kızım var!

Bir söz ile bitirmek istiyorum: Yaradan ihmal etmez ama imhal eder…

📅 08.09.20212Bu yazıyı Facebook’ta 08.09.2021 tarihinde paylaşmıştım.

Dipnotlar

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kutucuğa Uygun Değeri (Rakamla) Gir! *Captcha loading...

Başa dön tuşu